Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | savaş alanı | theatre of war n. | ||
Europe has experience of being a theatre of war. Avrupa bir savaş alanı olma deneyimine sahiptir. More Sentences |
||||
General | savaş alanı | field n. | ||
The wounded soldiers were left in the field. Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı. More Sentences |
||||
General | savaş alanı | battlefield n. | ||
The remains of my grandfather, like many others, lie somewhere in Flanders on the battlefield of the Somme. Büyükbabamın kalıntıları da diğerleri gibi Somme savaş alanında, Flandre'da bir yerlerde yatıyor. More Sentences |
||||
General | savaş alanı | war zone n. | ||
It's like a war zone there. Orası savaş alanı gibi. More Sentences |
||||
General | savaş alanı | battlefield n. | ||
He cheated death many times on the battlefield. Savaş alanında birçok kez ölümü kandırdı. More Sentences |
||||
Military | ||||
Military | savaş alanı | battleground n. | ||
Fadil and Layla's married life was a battleground. Fadıl ve Leyla'nın evlilik yaşamı bir savaş alanıydı. More Sentences |
||||
Military | savaş alanı | battlefield n. | ||
He cheated death many times on the battlefield. Savaş alanında defalarca kefeni yırttı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | savaş alanı | shambles n. | ||
General | savaş alanı | theater of war n. | ||
General | savaş alanı | champion [obsolete] n. | ||
Military | ||||
Military | savaş alanı | champaign [obsolete] n. | ||
Military | savaş alanı | theatre of war n. | ||
Military | savaş alanı | combat zone n. | ||
Military | savaş alanı | battle zone n. | ||
Military | savaş alanı | battlezone n. | ||
Military | savaş alanı | battlespace n. | ||
Military | savaş alanı | field of battle n. | ||
Military | savaş alanı | field of honor n. | ||
Military | savaş alanı | field of honour n. | ||
Archaic | ||||
Archaic | savaş alanı | plain n. | ||